Tekrar dene!
Öyle hatalar yaparız ki kendimizi dibe vurmuş buluruz. Ve bu bir tek hatanın değil, ardı ardına verdiğimiz yanlış kararların, yaptığımız yanlış seçimlerin ve peşinden koştuğumuz manasız şeylerin birikimidir…
Öyle hatalar yaparız ki kendimizi dibe vurmuş buluruz. Ve bu bir tek hatanın değil, ardı ardına verdiğimiz yanlış kararların, yaptığımız yanlış seçimlerin ve peşinden koştuğumuz manasız şeylerin birikimidir…
Günümüzde korku ve endişe gitgide yayılan toplumsal bozukluklardır. Peki korku ve endişe dendiğinde neler gelir aklınıza?
Uzun süreli bir araştırmanın sonuçlarına göre ileri yaşlarda bile yüksek kapasite ile işleyen bir zihne sahip olunabilir. Ve bunun yolu eğitimden geçiyor. Fakat kaç yıl okumuş olunduğuyla alakalı değil. Önemli olan hayat boyunca elde edilen alışkanlıklar ki buna okuma, yeni şeyler öğrenme, zihinsel aktivitelerle meşguliyet örnek olarak verilebilir.
Herşey onunla daha rahat bir hal mi aldı? Yoksa daha mı zor şimdi herşey?
Dikkat aralığımız daraldıkça daralmakta. Dijital çağ, dikkatsizlik çağı oldu belki de.. Dikkat dağıtma çağında yaşıyoruz desek abartmış olmayız belki de.. Nereye kadar?
Bir de tripler var.. Kızlar trip atarmış.. Kadınlar trip ustasıymış.. Belki öyle, belki değil.. Ama trip varsa, “hareketlerle anlatma” çabası vardır. Onun yerine konuşmak denenebilse, karşı taraf daha hızlı anlayabilir!!
Hayat projeleri emin olmadığımız düzlemde dizayn edilmiştir, öyle değil mi?
Telefonla sosyal medyada gezilir, profil güncellenir, mesajlara bakılır, oyunlar oynanır, müzik dinlenir, uygulamalara bakılır.. Hatta konuşulur bile! Telefonlarımızı yapışık geziyoruz. Telefon köleleriyiz.
Kalp krizi geçirmiş kişilere hekimlerin verebileceği en iyi tavsiye bağışlamayı öğrenmeleridir. Bağışlayıcı olmak ve öfkeyi azaltmak sağlık için doğru seçimlerdir.
Sosyal medyadan, emailden ya da kısacası “cam dünyadan” gelen geribildirim “statik geribildirim” olarak bilinir. Ve statik geribildirim gerçek dünyada bildiğimizden farklıdır. Farklılığın ötesinde yetersizdir. Bu yüzden statik geribildirim sağlıksızdır.
Toprakla bütünleşmek hayata bağlanmaktır. İşte bu nedenle ister ev çiçeği, ister balkon bitkisi olsun, saksı dolu bitkiler doğayla çevrelenmeyi sağlar. Erk, enerji ve doğal hayatın yavaşlığı her an yakınımızda olur.
Ne çeşit duygular vardır?
Hangilerini hala hissedebiliyoruz? Hangilerini büyükannelerimiz büyükbabalarımız hissedebiliyormuş? Peki hangi duyguları çocuklarımız hissediyor olacak? Kaç tanesi torunlarımıza kalacak?