Plasebo Etkisi

Geçen gün, ünlü TV programlarından birinde Harvard Üniversitesinde yapılan bir çalışmanın oluşturduğu plasebo etkisi anlatılıyordu.

Bu çalışmanın sonucuna göre, orta şiddetli depresyonlarda ilaç tedavisiyle plasebo tedavisi arasında klinik açıdan hemen hemen hiç bir fark görülmemiş.

Plasebo olarak bilinen ilaçlar bir anlamda teselli ilaçlarıdır ve ilaçmış gibi hissettiren fonksiyonsuz maddeyle doludur. Plaseboya boş ilaç dendiği de olur; anamaddesi kimyasal madde değil, şekerdir. Plasebo, klinik deneylerde ilaç testleri yaparken kullanılır. Klinik deneyde kullanılan gerçek ilaçla plasebo arasında görünüş olarak hiç bir fark yoktur. Deneyde hangi hastaya gerçek ilaç, hangisine plasebo verildiği sadece doktorlar tarafından bilinir. Klinik deney yapan araştırmacılar dahi plasebonun kimlere verildiğini bilmez. Çalışma sonuçlarının taraflı olmaması için bu gereklidir.

Harvard Üniversitesinde yapılan deneyde antidepresan alan hastalar kendilerini iyi hissettiklerini söylüyor, ama plasebo alanlar da aynı iyileşmeyi gösteriyordu. Unutmayın! Plasebolar şeker doludur!

Öyleyse hastalar ilaca ve etkisine inanmışlardı! İlacın iyileştirme gücüne inanarak içtiklerinde, gerçek ilacın içindeki kimyasal maddelderin oluşturacağı tedavinin gerçekleştiğine inanmışlardı.

Bu deney orta şiddette depresyon geçirenler üzerine uygulandı.  Yalnız, doktorlar hastaların kendi doktorlarınca verilen ilaçlara devam etmelerini, “nasıl olsa boş ilaç bile depresyona iyi geliyormuş” düşüncesinin hasıl olmaması gerektiğini söylüyorlar.

Bazen sözler bile ilaçtır..

Buna benzer bir çalışma 2009 yılında ilgi dikkat eksikliği olan çocuklar üzerinde yapılmıştı. Plasebo alan çocukların anababaları ve öğretmenleri, çocuklarda pozitif değişiklik gözlemlediklerini söylemişlerdi.

Plasebo etkisinin felsefesi nedir?

İlaç, inanç ve istek üçlüsü Plasebo etkisi oluşturabilir!

Kanser hastalarıyla ilgili bir çalışmada da buna benzer sonuçlar bulunmuştu. Eğer hasta bir yandan ilacını alıp bir yandan moralini yüksek tutarsa daha uzun yaşıyor. Bu hastaların bir çoğunda tümörde küçülme oluyor. Köşeye çekilip ölümü bekleyenler daha kısa süre yaşıyor.

Kanser gibi ürkütücü bir hastalığın zaman zaman keyifsiz ve moralsiz hissettirmesi doğal ama pozitif düşünceyle hastalığın gidişatına etki yapmak mümkün görünüyor.

Bazı psikiyatrik kanser uzmanlarına göre negatif düşünce tümörlerin büyümesine neden oluyor.

Ancak bütün psikologlar böyle düşünmüyor. Bazılarına göre plasebo etkisinin, yani pozitif düşüncenin tümörleri küçülteceğine dair beklenti tamamen şuursuz! Çünkü kanseri ilaç iyileştirir, boş ilaçlar, dolayısıyla pozitif düşünceler değil! Bazı psikologlara göre kanser hastaları pozitif düşünceye davet edilmeli çünkü geçtiğimiz 30-40 yılda plasebo etkisinin yarattığı sonuçlar ümit verici.

Plasebo etkisinin olup olmadığı tartışıladursun, pozitif düşüncenin kime ne zararı olabilir? Bence pozitif düşünceyle yaratılan plasebo etkisi harikalar yaratabilir. Plasebo etkisi ilaç, inanç ve istek demektir.

 

 

3 thoughts on “Plasebo Etkisi”

  1. Önemli bir ayrıntıyı psikologlar fark edemiyorlar.
    1. Hastaların bazılarındaki EGO faktörü, plasebo etkisi kadar önemlidir. Hastada “ben ölmeyi değil ölmemeyi seçiyorum” şeklinde bir bilinç geliştirilmesi, hastanın hem ego’suna hem de soma’sına (bedenine) iyi gelebiliyor.
    2. Bu bilinç eğer hasta doktor ilişkisindeki sinerji ile gelişemiyorsa derhal Kollektif Bilinç’ten destek alınabilir. Bu ise, aile + hastane + işyeri’ndeki insanların TAKIM ÇALIŞMASI demektir. Hasta “gerçekten dindar” ise, hocaları ve Kitap’lar da bu Takımın ayrılmaz parçası olabilir. (Politik dindarlarda bu faktör sadece zaman ve umut kaybına sebep olabilir). ABD’de Dr Mehmet OZ’ün yıllar önce “yoga, reiki, vbg ruhsal enerjilerin” takviyesini kalp ve kanser ameliyatlarında tedavinin bir parçası yaptığını ve bu nedenle yüksek başarı oranı yakaladığını hatırlayınız.

  2. Merhaba Fatoş Hanım,
    Uzun süredir paylaştığınız değerli yazılar gelmiyor.
    Ben sizden gelen hiçbir iletiyi silmemeye çalışıyorum. Çok beğenerek okuyor hatta
    arkadaşlarımla paylaşıyorum.
    Umarım iyisinizdir…
    Selam ve sevgiler size…

    Gönül

  3. Merhabalar Fatoş Hanım
    Kuran’ın bildirdikleri Allah’ın indirdikleridir.

    ALLAH’I ANIN Kİ HUZURA ERESİNİZ.
    KALPLER ANCAK O’NU ANMAKLA HUZUR BULUR.
    İSRA 82-Hem Kur’ân’dan öyle şeyler indiriyoruz ki o, müminler için bir şifa ve bir rahmettir; zalimlere ise ancak hüsran arttırır.
    AHZAB: 41,42-Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin! Ve O’nu sabah-akşam tespih edin

    AHZAB:43-O, sizi karanlıklardan Aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmet edendir; melekleri de(sizin için mağfiret diler)! Çünkü (O,) müminlere karşı çok merhametlidir.

    ALLAH’I ANDIĞIMIZDA.
    1. SAĞLIKLA İLGİLİ SORUNLAR TAMAMEN YÂDA KISMEN BERTARAF OLUR.
    2. KISMETLERİN AÇILMASI
    3. MADDİ KAZANÇLARIN ARTMASI
    4. MANEVİ HUZUR VE RAHATLIK OLUŞUR
    5. KALP GÖZÜ AÇILIR, İNSANLARIN İÇİNDEN GEÇENİ ANLAR.
    6. ÇEVRELERİNE DAHA SEVİMLİ GÖRÜNÜRLER
    7. İŞTE HIZLI YÜKSELİŞ VE BAŞARI GELİR.
    8. CASARET GELİR KORKU VE ENDİŞELER KAYBOLUR.
    9. NAZAR VE TEKLİ KARA BÜYÜ TUTMAZ

    ALLAH’I ANDIĞIMIZDA; Maddi Ve Manevi Huzura Ereriz

    (TESBİH ÇEKME) ALLAH’I ANMA DA, MESLEĞİNİZİN, İŞİNİZİN RÜTBE VE MAKAMINIZIN ÖNEMİ YOKTUR. BUNLAR DÜNYASAL MEŞGALE LERDİR. İNANMAK, ALLAH’I ANMAK, İYİ, GÜZEL, FAYDALI VE KALICI İŞLER YAPMAK ESASTIR.

    ALLAH KATINDA, KALBİNİZ VE NİYETİNİZ ÖNEMLİDİR. ALLAH, NİYETİNİZE VE O’NUN UĞRAK YERİ OLAN KALBİNİZE BAKAR. NİYETİNİZ SAF VE KALBİNİZ PAK İSE ZİKRİNİZ KABUL OLUR İNŞAALLAH.

    O HALDE, ALLAH’I ÇOK CA ZİKREDİN DUA DA BULUNUN. KALPLER O’NU ANINCA FERAHA ERER

    RAD:28-Onlar, iman edenler ve kalbleri Allah’ın zikri ile mutmain olan kimselerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikri ile mutmain olur.(huzur bulur)
    Dua edin. Duayı kendi lisanınızla anlayarak ve huşu duyarak yapmak lazım.
    Yüce Yaratan ve Yaşatan ALLAH, her dil ve iletişime hâkim ve mukimdir.

Comments are closed.