Biraz Hamilelik Çalışalım: Hamilelik Fizyolojisi

Hamilelikte fizyoloji, psikoloji, epidemiyoloji, fizyopataloji ve bir de felsefe vardır. Peki bunlar ne anlama gelir?

Daha önce felsefesinden bahsederken hamileliğin bir hastalık olmadığından, tam tersine dirhem dirhem zevk alınırken günlük aktivitelere devam edilecek kısa bir dönem olduğundan bahsettim. Şimdi sıra hamileliğin fizyolojisinde ama unutmayın ben bir tıp doktorunun bilgisiyle değil genel anlamda halk sağlığı bakış açısıyla sunuyorum:

Hamilelik Fizyolojisi

Erkek spermi tarafından döllenen kadın yumurtası normal şartlarda 266 gün içinde doğuma hazır bir bebek haline gelir.

Döllenme olduğunda yumurta, yumurta kanalından dölyatağına doğru bir yolculuğa başlar ve 7 gün içinde yerine yerleşerek büyümeye başlar.
Ömrü henüz 2 ile 8 hafta arasında olan -anne rahmindeki- insana cenin (embriyo) denir. 8 haftadan sonra -doğuma kadar- döllüt (fetus) olarak adlandırılır.
Bebeğin organları cenin döneminde gelişmeye başlar. Eğer bu dönemde bir şekilde müdahale olursa, doğumla gelen sakatlık ya da özür söz konusu olabilir. Bu müdahalelere örnek olarak annenin uyuşturucu kullanması verilebilir. Ya da annenin sahip olduğu bazı hastalıklar (diyabet, epilepsi gibi) bebeğin özürle doğmasına risk teşkil edebilir.

Bebek organları cenin döneminde gelişmeye başladığından (2 hafta ile 8 haftalık dönemde) ve genellikle anne prenatal bakıma henüz başlamamışken bebeğin doğuştan gelen özürlere sahip olma riski yüksektir. Bu yüzden hamilelik öncesi bakım da hamilelik bakımı kadar önemlidir. Özellikle risk taşıyan annelerin hamilelik öncesi bakım almaları tavsiye edilir.
Cenin döneminden sonra hemen hemen bütün organlar oluşmuştur. Fetus döneminin sonuna kadar bu organların fonksiyonları oluşmaya devam eder. Birçok organ bebeklik ve çocukluk döneminde hala oluşum evresindedir. Bu dönemde müdahale olursa organlar gelişimlerini tamamlayamaz ve fonksiyonel bozukluklar oluşur. Örneğin, fetal dönemde annenin yeterli beslenememesi daha sonra çocukta kalp hastalıklarına risk teşkil edebilir. Annenin bu dönemde alkol alması özürlü doğumlara veya geri zekalılığa (mental retardasyon) neden olabilir.
Hamilelik sırasında kadın organlarındaki değişim de dikkat çekicidir. Kalp normal zamanlara göre 40 kat daha fazla kan pompalayarak bebeğe gerekli nutrient (besinler) ve oksijen gitmesini sağlar. Ciğerler annenin daha fazla ve derin nefes alması için alarma geçer. Böbrekler, anne vücudunda oluşabilecek toksinleri (zehirli maddeleri) temizlemek için daha çok çalışır. Annenin sindiriminin yavaşlamasının nedeni yiyeceklerdeki değerli maddelerin ve besinlerin daha iyi absorbe edilerek kana geçmesi ve bebeğe ulaşması içindir. Yalnız bunun sonucu olarak annede hazımsızlık, miğde yanması ve kabızlık olabilir. Hormonlar bebek için süt salgılamaya hazırlık yapar, immun (bağışıklık) sistemi bebeği yabancı bir madde gibi görmemek için gerekli değişikliklerden geçer. Sağlıklı birçok kadında bu değişiklikler süratle ve seri bir şekilde olur. Ama yine de hamilelik kadın hayatına tehlike yaratabilir. Özellikle sağlık sorunları olan kadınlar hamilelik sırasında daha çok sorun yaşayabilirler.

Eğer sağlık sorunlarınız olduğunu biliyorsanız ve hamile kalmak istiyorsanız hamilelik öncesi bakım gerekli olabilir. Bu şu demektir, sahip olduğunuz sağlık sorunları ve risk faktörleri hamile kaldığınızda doğmamış bebeğinizi etkileyebilir. Örneğin, bazı yiyecekler, bazı alışkanlıklarınız ya da aldığınız ilaçlar bebeğe zarar verebilir. Hatta bu zarar daha bebek anne rahmine düşmeden bile söz konusu olabilir. Yukarıda bahsettiğim gibi diyabet gibi hastalıklar bebek için zararlı olabilir.
Bütün kadınlar kendi sağlığını ön planda tutmalıdır ama hamilelik düşünenler biraz daha dikkatli davranmalıdır. Bunun nedeni birçok gebeliğin istenmeden meydana gelmesidir. Hamileliğinden habersiz anneler günlük alışkanlıklarına, varsa ilaçlarını almaya devam edecekleri için bilmeyerek bebeğin sağlığına tehlike oluşturabilirler. Bütün bu nedenlerden dolayı uzmanlar özellikle sağlık sorunu olan kadıların hamilelik öncesinde de bakım almasını tavsiye etmektedir. Halihazırda var olan sağlık sorunlarına dikkat ederek ve olası riskleri ortadan kaldırarak taşıyacağınız bebeğe önceden sağlıklı zemin ayarlamış olursunuz.


Eğer hamilelik öncesi bakım sizin için bir seçenek değilse şunlara dikkat edin.

  • Günde en az 400 mikrogram folik asit alın.
  • Sigara içmeyi ve alkol almayı bırakın.
  • Eğer sağlık sorununuz varsa gereken tedaviye başlayın. Astım, diyabet, obezlik ve epilepsi hamileliği olumsuz yönde etkileyen rahatsızlıklardır. Ayrıca bir diş doktoruna görünerek, ağız ve diş sağlığı konusunda güncelleme yapın.
  • Doktorunuzla aldığınız ilaçları ve olası bir hamilelikte ilaçların verebileceği zararları konuşun.
  • Kimyasal ve toksik maddelerden ve kedi dışkısından uzak durun.

Hamile kaldığınızı öğrenir öğrenmez en kısa sürede doktorunuzla randevu yaparak hamilelik bakımı başlatın.

3 thoughts on “Biraz Hamilelik Çalışalım: Hamilelik Fizyolojisi”

  1. Merhaba, yazdıklarınız faydalı ancak çok genel. Ben bir anne adayı olarak, aradığım bütün soruların cevabını birth.com.au adresinde buldum. Size de tavsiye ederim, hangi btiki çayları içilmeyecek, deniz ürünleri neden iyi pişirilecek, hangi vitaminler hangi besinlerde var (örneğin çinko tabletleri almak yerine çinkolu besinler tüketmek neden daha sağlıklıı..) gibi bilgiler çok değerli olabiliyor. İşin fizyopatolojisi olsun, psikolojisi olsun hemen her tıbbi durum veya hastalıkta yapılan hata hamilelik için de yapılıyor: sanki hamile kalan bireyi ilgilendiren, onu bağlayan, onun dikkat etmesi gereken bir durummuş gibi algılanıyor. Oysa, bu toplumun birçok kesimini ilgilendiren bir durumdur. Hamilelikte çalışma sürelerine karar veren politikacılardan tutun, 1 derece kadar vücut ısısı artışının fizyolojik olduğunu bilmeyen kadın doğumculara kadar çok boyutu olan bir durumdur. Genel toplumsal yaklaşımlar da hamile olsun olmasın her bireyin psikolojisini etkileyebilmektedir. Buna en basit örnek, işini gücünü bırakıp çocuk büyütmeniz beklentisi bile olabilir! Hangi değişimlerimizi doğrudan hamileliğe bağlayacağımızı test edebileceğimiz bir kontrol gurubu kurmamız imkansız. Zira ben, gaztede haber okuyup ağlamışımdır; ama o hamile olmasam da üzülünecek bir haberdir zaten! Sizinle paylaşmak istediğim şey şu: sağlıklı toplum olmadan sağlıklı hamileler olamaz! Her doğurganlık yaşındaki kadına örneğin folik asit düzeyini de içeren sağlık taraması sağlansa, sadece gebelik değil kanserler falan da yakalanıp, gerekli müdahaleler yapılabilir. İyi günler dilerim,

    1. Ceren Hanim,

      Yazimi okuyup yorum verdiginiz icin tesekkurler. Ben her firsatta TIP doktoru olmadigimi buna karsilik HALK SAGLIGI arastirmacisi oldugumu soyluyorum. Medikal doktor olmayan sahislar otlar konusunda, ilaclar konusunda, tedaviler konusunda bilgi veremez. Buna karsilik HALK SAGLIGI calisanlari neler yapilmasi gerektigini genel olarak anlatir ve halki bir anlamda uyarir. Benim cabam halk sagliginin halk katmanlarinda duyulmasi ve benimsenmesidir.

      Ornegin bu yazimda hamilelere ve hamile olmak isteyenler “HAMILELIK ONCESI BAKIMINI” ya da “HAMILELIK/PRENATAL” bakimi defalarca onerdim. Amac anne olmak isteyenlerin ne tur secenekleri oldugunu bildirmektir. Gerisi doktor randevusuyla gelir.

      Hamilelikte alinacak otlara, vitaminlere ve minerallere iliskin bilgileri umarim yetkili/bilgili sitelerden aliyorsunuzdur. Ben halki genel anlamda kalite ve saglik unsurlarini bildirmek icin buradayim. Sadece folik asit alinmasi gerektigini hatirlatabilirim. Doktor randevusundan sonra ne kadar ve hangi sureyle almaniz gerektigini ogrenirsiniz.

      Demek istedigim sudur: Eger saglikli yasam konusunda ne yapmamiz gerektigini bilirsek bu kaliteli hayata giris icin adimdir. Halk Sagliginin baslangic noktasi da budur.

      Eger TIP bilgileri ile HALK SAGLIGI arasindaki farki ogrenmek isterseniz su yazimi okuyabilirsiniz:
      https://www.fuzyonblog.com/fuzyonblog-hakkinda/halk-sagligi-nedir/

      Esenlikler dilerim,
      Fatos Simsek

  2. “Hamilelikte alinacak otlara, vitaminlere ve minerallere iliskin bilgileri umarim yetkili/bilgili sitelerden aliyorsunuzdur. Ben halki genel anlamda kalite ve saglik unsurlarini bildirmek icin buradayim. Sadece folik asit alinmasi gerektigini hatirlatabilirim. Doktor randevusundan sonra ne kadar ve hangi sureyle almaniz gerektigini ogrenirsiniz..”

    merhaba blogumunuzu yeni keşfettim ve çok beğendim.
    yukarda çok güzel özetlemişsiniz etraf hiç bilgisi olmamasına rağmen doktorluk taslayan insanlarla dolu. herkes bilinçlenmeli artık eğer kulaktan dolma yarım yanlış bilgilerle sağlıklı olunabilinseydi dr.larımız onca yıllarını eğitim için ayırmazdı. verdiğinz bilgiler çok faydalı,yol gösterici artık takipçilerinizdenim 🙂

Comments are closed.