Ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz. Öyleyse en güzeli her anın kıymetini bilmek ve o bilinçle doya doya yaşamak. Küçücük şeylerden mutlu olmak. Hayır, ben bir Pollyanna değilim, tam tersine son derece gerçekçi bir insanım!
Hepimiz “kullan at” tarzı toplumlarda yaşıyoruz çünkü bizi böyle yaşamaya yönelttiler. Ve bu da kolayımıza geldiği için hiç tereddütsüz kabullendik.
Her insan bir ruhtur ve çok önemlidir. Kuracağımız bağlar ve dolayısıyla etrafa yapacağımız etkiler göldeki dalgalar gibi sürekli etrafa yayılır. Dolayısıyla kuracağımız bağlar ve bağlantılarda da uyanık olmak zorundayız.
Yaşamı kolaylaştıracak günlük tavsiyeler veriyorum. Bunların bazıları kişisel tecrüblerden bazıları da etraftan öğrendiklerimden oluşan tatlı tavsiyelerdir.. Umarım işinize yarar..
Ben de gitmek istiyorum Amazon Go marketlere.. Almak istediklerimi çantama attıktan sonra kuruş ödemeden dükkandan çıkıp gitmek.. Eğlenceli olmalı! Şimdilik yalnızca ABD’nin Washington eyaletinin başkenti Seattle’de bulunuyor.
Ben diyorum ki.. Yalnızlık hissettiğimizde hemen bir yolunu bulup kendimizi kalabalığın ortasına atalım.. Hepimiz bazen yalnızlık hissederiz.. Önemli olan bu duygunun gece gündüz sürmemesidir.
Aşağıda sayılan 7 alışkanlık bilimsel olarak kanıtlanmış, insanın psikolojisini düzelten, moralini yükselten, yaşanan anın daha keyifli olmasını sağlayan ve olası depresyon riskini azaltan davranışlardır. Bunları zaten biliyordunuz belki.. Şimdi hatırlayın isterseniz ve her gün tekrarlayın!
Birşeyi görmezden gelmek, uğraşmaktan her zaman daha kolaydır.. Uğraşmak yerine uyuşmuşluk hissi daha kolaydır. Kalbi bile uyuşturabilir insanoğlu.. Uyuşurken kötü alışkanlıklar geliştirilir, kilo alınır, alışveriş tutkusuna kapılır insan, dijital dünyadan çıkamaz, TV dizilerinden ayrılamaz, onun bunun mutsuzluğundan beslenir ve bunun gibi olumsuzluklara sarılır.
Satın aldıkça daha mutlu olacağımızı sanıyoruz. Bir hava atma yarışına girmişiz. Almak, yeniden almak, daha çok almak!
Geçmişe mazi geleceğe istikbal derler.. Geçmişi gemişte birabilirsek gemiştir, bırakamazsak geçmemiştir.. Hangisi daha iyi? Bırakmak mı? Belki de bunun için en iyi ilaç zamandır. Geçmişi taşımaya devam etmek mi?
Herkes spor merkezinde egzersiz yapmak zorunda değildir. Bazıları yakındaki AVM’ye giderek hızlı yürüyüşler yapar. Bazıları ofiste egzersiz yapar. Bazıları ofise bisikletle gider. Bazıları iş kıyafetinin altına spor kıyafeti giyer ki, öğlen değişmesi kolay olsun. Bazıları gün boyunca asansör kullanmaz, merdiven inip çıkarak egzersiz yapar. Bazıları ofiste toplantı salonunu öğlen saatlerinde topluca yoga yapmak için müdüründen izin alır. Bazıları kutunun dışına çıkar, öğlen tatilinde egzersiz yapabilimek için..
Mevlana Hazretleri ne de güzel söylemiş.. Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır..