102 yaşında doktora diploması

102 yaşındaki kadının doktora diplomasını aldığını duymuşsunuzdur. 1938 yılında Nazi Almanyasında doktora tezi kabul görmeyen Syllm-Rapoport, yaklaşık 80 senenin sonunda doktorayı tamamlamış bulunuyor.

Yeni doğmuş bebekler üzerinde uzmanlaşmış çocuk doktoru Syllm-Rapoport, doktora komitesi önünde son sözlü sınavı da vererek diplomasını almış bulunuyor. Hamburg Üniversitesinde kendisi adına bir de tören düzenlenmiş.

Bence bu mezuniyetten çıkarılacak anafikir mevcut.. Geçmişte yapılan hatalar var. Geçmişte yapılan ayırımcılıklar var. Geçmişte ötekileştirilmiş şahıslar var. Geçmişte ötelenmişlikler, ırkçılıklar, asimile edilmişlikler, adaletsizlikler var. Ama kavga, döğüş, gürültü, kaos, kin, nefret ve savaş ortamında hayata devam etmek yerine barışı seçmek de var!

Evet Dr. Syllm-Rapoport’un doktora tezine Nazi Almanyasında itiraz edilmiş ve bunun nedeni kendisinin yahudi olmasıymış. Bugün elinde tuttuğu bu diplomayla geçmişi ne o unutacak, ne de insanlık. Olan biten hafızalardan silinmeyecek ama insanlığa malolmuş bir ders çıkarılacak.

Düşünsenize.. 102 yaşındaki bu kadına doktora diploması ne anlam ifade edebilir? Daha kaç yıllık ömrü kalmış olabilir? Bunlar değildir mesele.. Asıl mesele geçmişle yüzleşmesidir. Tarihe dönerek “Ben de geçmişin bir parçasıyım! Hepinizi affettim!” diyebilmesidir. Kızgınlık, küskünlük, dargınlık, öfke, kin ve nefret gibi olumsuz yükleri bırakarak, hem kendisini hem de gelecek jenerasyonların yükünü bir nebze olsun hafifletmesidir. Giderek yok olan sağduyuyu yeniden tesis temeye uğraşmasıdır. Bu bağlamda herkesin üzerine düşen ciddi görevler var..

Sevgiye, kardeşliğe, dostluğa, iyi niyete atılan adımlar hep minik başlangıçlarla olur.. Kim bilir.. Belki de 102 yaşında doktora diploması alan kadının attığı bu minicik adım insanlığa bir ders olur.

102 yasinda doktora diplomasi