Depresyonun Dili

Kitap kulübümüzün Mart ayı kitabı, Engin Geçtan tarafından otuz küsur yıl önce yazılmış bir kitap:“İnsan Olmak”. Bu kitapta psikiyatri ve klinik psikoloji konuları anlatılıyor ve bir insan olarak yaşadıklarımızın farkına varmamız sağlanıyor. Tesadüf odur ki; kitabı okuduğum sırada depresyon ile ilgili yeni bir araştırmanın sonuçları çıktı karşıma. Kısaca şunu diyor bu çalışma: Depresyonda olan kimseler günlük konuşmalarında diğerlerine göre farklı bir lisan kullanıyorlar. Buna “depresyonun dili” deniyor.

Uzmanlara göre depresyonda olan insanların gün boyunca yaptıkları hareketler ve kullandıkları dil diğer insanlarınkinden farklılıklar gösteriyor. Bu durum özellikle konuşurken ve yazı yazarken ortaya çıkıyor. Yine uzmanlara göre teknolojinin yardımıyla depresyonun dili daha iyi anlaşılır duruma gelmiş bulunuyor çünkü bilgisayarların yardımıyla çok büyük veri tabanlarının analizleri yapılabiliyor. Analizlerin sonuçları kullanılan kelimelerin, cümle uzunluklarının, gramatik yapının, imla ve dilbilgisindeki farklılıkların ne anlama geldiğini ortaya çıkarabiliyor

Bu çalışma özellikle yazılar üzerinde gerçekleştirilmiş fakat konuşma lisanında da depresyonun dilinin kolaylıkla anlaşıldığı öne sürülüyor.

Depresyonun Dili ve İçerik:

İletişim lisanı içerik ve üslup olarak değerlendirilebilir.

İçerik olayların manasını ve dokusunu anlatır. Örneğin yazıda ya da konuşmada sıkça geçen “yalnızlık”, “hüzün”, “çaresizlik” gibi sözcükler depresyon dilini çözmeye yarıyor. Ayrıca sürekli kullanılan “ben”, “kendim”, “benim” gibi şahıs zamirleri ve fakat nadiren kullanılan “o”, “onlar”, “onların” , “siz”, “sizin” gibi ikinci-üçüncü şahıs zamirleri de uzmanlara depresyon dilini çözmeleri için fırsat veriyor. İletişim sırasında kullanılan (ya da kullanılmayan) zamirler araştırmacılara “olumsuz” konuşmalardan çok daha fazla fikir verebiliyor. Araştırmacılara göre depresyonda olan kimseler hep kendilerine konsantre oluyorlar ve bu nedenle dikkatleri ve düşünce sistemleri kendi etraflarında gelişiyor. Dolayısıyla iletişim sırasında (sözlü veya yazılı) daha çok birinci tekil şahıs cümleleri kuruyorlar.

Üslup göz önünde bulundurulduğunda ise depresyon dilinde en çok şu kelimelere baş vuruluyor: “Daima”, “her zaman”, “hiç birşey”, “komple”, “tümüyle”, “tamamen”, “bütünüyle”.. Bu tür kelimeler de araştırmacılara yardım ediyor ve depresyondaki kişinin “negatif” konuşmalardan daha fazla fikir sahibi olmalarına yarıyor.

Araştırmacılara göre depresyonun dilini çözmek depresyon teşhisinde yararlı olabilir. Dolayısıyla akıl ve ruh sağlığı açısından yol gösterici olabilir. Siz ne dili kullanıyorsunuz?