Etkilenmek

Harvard psikologlarından bir itiraf: Başkalarının davranışlarından öylesine etkileniyoruz ki bunun farkına bile varmıyoruz! Ve dolayısıyla başkalarının hayallerini yaşamaya, kendi amaçlarımızı ve hedeflerimizi göz ardı etmeye dek varıyor..

Basit bir örnekle açıklayalım: Yan komşu perdesini değiştirmişse, biz de aynı davranış içine giriyoruz ama bunu farkında olmadan yapıyoruz.. Kimileri buna ‘sosyal salgın‘ diyor, yani sidik yarışına girmek! Böylece başkalarının hayallerini yaşamaya başlıyor, kendimizinkilerden uzaklaşıyoruz. Tüm bu davranışlara kötü alışkanlıkları da ekleyerek düşünmeliyiz.. Sırf başkası yapıyor diye edindiğimiz o berbat alışkanlıklar..

Tıpkı günümüzde sosyal medyada başkalarının yaşadıklarını tekrarlamak arzusuyla, kendi kimliğimizden ve kişiliğimizden uzaklaşmamız gibi.. Oysa kişi hayatında neyin önemli olduğunu bulgulamalıdır.. Mesela aile, başarı, ilerleme, yaratıcı düşünce, para, okul, vs. nedir önemli olan?

Kişinin amacını belirlemesi tüm enerjisini o yöne vermesine ve bir süre sonra başarıya yol açıyor. Böyle olunca tüm alışkanlıklar ve davranışlar amaca yönelik olarak geliştiriliyor. Biliyoruz ki, insanlar alışkanlıklardan oluşmuş varlıklardır. Alışkanlıklarla başarıya veya başarısızlığa giderler. Değer verilen şey için alışkanlık geliştirmek hayatı kaliteli yapıyor. Kaliteli hayatımız hem kendimizi hem de etrafımızdakileri etkiliyor. Yan komşunun mobilyalarıyla ilgilenmek yerin, kendisi için önemli olan şeyleri bulgulayarak gayrete geçmiş oluyor..

Internet’in etkisiyle kişiler gitgide kendileri için önemli olan şeyden uzaklaşıyorlar. Oysa yapılacak ilk şey kendine has amacı belirlemek ve ne istediğini bilmektir. Dolayısıyla tüm enerjiyi ve vakti o yöne aktarmaktır. Başkasının hayalini yaşamayı bırakıp, kendi hayallerinin peşinden koşmaktır. Etkilenmek budur!

kendi kendinden etkilenmek