Yeni annelerin salgıladığı hormonun adı oksitosin olarak bilinir. Bu hormon sayesinde anne, yeni bebeğini canı gibi severken kendisi gibi yeni doğum yapmış diğer kadınlara da yakınlık geliştirir.
ABD’de 2012’de yapılan en son sosyal medya analizine göre, yeni bebek doğurmuş anneler bebeğin doğumunu takip eden ilk aylarda diğer annelerle sanal iletişim kurmayı tercih ediyor.
Temelde bebek büyütmek antik çağlardan beri aynı olsa da, dijital yaşantıda her geçen gün yenilikler eklenmeye devam ediyor.
Twitter, Facebook, Pinterest ve milyonlarca blog sitesinin annelere hitap eden destek grupları, yazıları, videoları ve diğer çalışmaları annelerin ihtiyacına hızlı ve zaman sınırı olmaksızın karşılık veriyor. Sosyal medya destek grupları sayesinde diğer annelerden gerçek hayat tecrübesi öğrendiğini söyleyen çiçeği burnunda anneler, bu bilgileri herhangi bir kitaptan öğrenemeyeceklerini ve sosyal medyanın gerçek hayata en yakın bilgi kaynağı olduğunu belirtiyorlar.
Doğum, bebek ve kadın gibi konularda destek grupları yeni birşey değil. Yeni olan şey niş grupların artış göstermesi. Örneğin “bebeğini bohçayla boynuna asan anneler”, “1 yaşına kadar anne sütünden başka birşey yedirmeyen anneler”, “bebeğiyle aynı yatağı paylaşan anneler”, “bebeğin altına gerçek bez kullanan anneler”, “antibiyotik vermeye karşı olan anneler”, “ekolojik anneler”, vs. gibi küçük ve çok detaylı destek grupları türedi.
Sanal annelerden oluşan İnternet ağları gün geçtikçe büyüyor. ABD’de çocuklu kadınların yüzde 14ü ebeveynlik hakkında blog yazıyor ve tavsiyelerde bulunuyor. ABD’de neredeyse 4 milyon blogcu anne bulunuyor.
ABD’de 2012 yılında yapılan bir çalışma sonuçlarına göre genç anneler hergün üye oldukları gruba en az bir kez bakıyor. Çalışmanın Amerikan Medya Anneleri dergisinde yayınlanan sonuçlarına göre, çocuklu kadınlar sosyal medya gruplarında çocuksuz kadınlara oranla iki kat fazla zaman harcıyor.
Yeni doğum yapmış kadınların sosyal medya desteğine başvurarak bebek büyütmesi oldukça yaygın. Böyle annelerin sayısı 2008 ile 2011 arasında yüzde 259 artış kaydetmiş.
Anneler sosyal ağlarda bebeklerinin fotoğraflarını paylaşmakla kalmıyor, aynı zamanda maternal depresyondan evlilik meselelerine; büyük çocuk sorunlarından dengeli beslenmeye; bebek bakımından kayınvalide sorunlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi alışverişi yapıyorlar. Günün ve gecenin her saatinde ulaşabildikleri sosyal medyadan çok memnun görünüyorlar.
Yeni anneler sosyal medyadan öğrendikleri bilgileri, kendi annelerinden ya da doktorlarından aldıkları tavsiyelere yeğlemeseler de sosyal medyadaki gruplardan gördükleri dayanışma ve destek hoşlarına gidiyor.
Değişik ortamlarda tanışan yeni anneler çoğu kez Facebook’ta dayanışma gruplarında bağlantıyı sürdürüyor ve birbirinin tecrübesinden yararlanmaya devam ediyorlar.
Günümüz genç annelerinin çoğu doğduğundan beri İnternet teknolojisinden haberdar olduğundan, bebeklerinin doğumundan sonra da dijital yaşama devam ediyorlar.
Sosyal medyanın desteğini seven birçok anne bebeğin ilk yıllarında bu grupların çok önemli olduğu düşüncesinde birleşiyor. Çalışma sonuçlarına göre kadınlar arasındaki sanal destek bir süreden sonra azalıyor. Özellikle çocukları bebeklikten çıktıktan sonra online destek ihtiyacı neredeyse hiç kalmıyor ve gerçek hayat desteğine giderek daha çok gereksinim duyuyorlar.
Annelerin yavruları için salgıladığı oksitosin hormonu ve sevgi bir ömür boyu sürerken anneler arasındaki sanal bağ çoğu kez yerini gerçek arkadaşlıklara bırakıyor.
Hamilelik ve Bebeklerle ilgili Halk Sağlığı içerikli Diğer Yazılar
Müzikli Emzik
Doğum sonrası depresyona iyi gelen yiyecek
Yeni Doğum Yapmış Anneler
Hamilelikte Az Yağlı Yoğurt Yerine Süt
Biraz Hamilelik Çalışalım: Hamilelik Felsefesi
Biraz Hamilelik Çalışalım: Hamilelik Fizyolojisi
Ölü Doğumlar
Hamilelikte Dişler
Hamileler Haşere İlacından Uzak Durun