Bilimsel Çalışma: Duanın Gücü


Yepyeni bir bilimsel çalışmanın sonuçlarına bakılacak olursa derinlemesine inanmak depresyona çözüm olabilir. Duanın gücü hem depresyon tedavisini kısaltıyor hem de psikolojik iyi hal sağlıyor.

Bu yeni çalışma sırasında Harvard Üniversitesi profesorleri hastaların inanç seviyesi, tedaviden beklentileri ve tedavinin sonuçlarını inceledi.

Tanrının gücüne inandığını söyleyenlerin ve günlük yaşamda ibadet edenlerin psikiyatrik tedavilerinin, diğerlerine göre daha kısa sürdüğü gözlemlendi. Bu sonuçlar bütün dinler için geçerli bulundu.

İnanç ve dua gücüyle daha çabuk iyileşmenin olası olduğunu gösteren çalışma sonuçları Journal of Affective Disorders dergisinde yayınlandı. Araştırma sırasında psikolojik bozukluğu olan toplam 159 hasta bir yıl boyunca gözlemlendi.

Yaradana ve duanın gücüne inanmayan hastaların iyileşme süreci, inançlı hastalardan iki kat uzun sürdü. Kısaca duanın gücü hastaların tedaviden pozitif beklentisini yükseltiyor ve tedavi sürecini hızlandırıyor.

Yalnız buna benzer sonuçlar daha önceki çalışmalar da gözlemlenmişti. Bu çalışmada ise iman gücünün önemi daha büyük bir istatistiksel kesinlikle ortaya çıkarıldı. Oldukça olumlu görülen bu sonuçlar daha büyük araştırmalara yol açabilir. Amerika gibi milyonlarca insanın yaşadığı bir ülkede bu sonuçlar doğrultusunda klinik ortama kolaylık ve rahatlama getirilebilir. Amerikan nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı inançlıdır. Öyle görünüyor ki, manevi yaşamın olumlu izdüşümü klinik tedavilerde hastalara ve hekimlere yardımcı olacak.  Aynı sonçlar diğer toplumlar için de geçerli olacaktır.

Fatoş’ça:

Çok küçük yaşlardan itibaren İslam dini hakkında bilgilerle büyütüldüm. Her zaman ilk yardımın Allah’tan geldiğine ve şu söze gönülden inanıyorum: Öyle içten dua et ki, hem dünyada hem ahirette bulsun seni.. Duanın ve ibadetin gücüne inanıyorum. Umarım yazıyı yararlı bulur, paylaşırsınız.

Kanser, dua ve maneviyat

13 thoughts on “Bilimsel Çalışma: Duanın Gücü”

  1. merhabalar fatoş hanım uzun zamandır severek yazdığınız yazıları takip ediyorum evvet önemli güzel konulara değiniyorsunuz bilgilendirdiğiniz için teşekürler ALLAH sizden razı olsun dua_lar ilen.

  2. Ilahi Fatos,

    nerden buluyorsun bu sacmaliklari allasen. Depresyon yine iyi, AKP’ye bakarsan tanriya inanmayanlarin otisttik oluyormuslar. Valla otistik ya da depresiv olmak o sacmaliklara inanmaktan iyidir.

    Ali

    1. Ali bey..Bu kadar yararlı ve anlamlı bir yazıya ” saçmalama” deyip birde işin içine siyaseti bulaştırmışssınızya pes yani,….Allah sizi hidayete erdirsin başka ne diyebilirizki..

  3. Fatso Hanim bende duanin gucune inaniyorum. Yeterki guzel bir sekilde isteyelim rabbimizden.. Ne Yazikki bunu bazen usengeclikten bazen umutsuzluktan unutuyoruz. Halbuki Allah her zaman yanimizda..

  4. Ali Arkadaş;Senin saçmalık dediğin inanç uğruna canını verdi ”İmam Ali”İstersen biz kendi saçmalıklarımızla uğraşalım.Eh birde inançlara saygı duyalım.Akp nin ayıbı da onların utancı olsun.Vesselam

  5. “başka dinlere mensup olanlar için kendi yaradanına inanmak” sözünüz bana tuhaf geldi. Allah “Müslümanları” yarattı, Krishna “Hinduları” yarattı, Yehova “Yahudileri” yarattı; yukardaki sözünüz bu şekilde yorumlanmaya açık. Kast ettiğiniz bu değil herhalde?

  6. Hayırlı sabahlar Fatoş Hanım, sağlıklı günler dileklerimle, Allah razı olsun.

    Dua da ALLAH, İnsanların isteklerinin gerçekleşmesi için göksel güçleri harekete geçirir ve insanın bedeninde iyileşmeleri sağlar. Çünkü insanda O’nun Ruhu vardır. ve O herşeye kadidrdir. Allah’a inanmayan ve Dunın gücünü bilmeyen, beşer dir insanlık seviyesine henüz erişmemiştir. yani Allah’ın kulu olma seviyesine erişmemiştir. Bu gibi insanları Şeytan çok kolay saptırır ve istediğini insanlara yaptırır. Bu konu kısaca aşağıda anlatılmaya çalışılmıştır. Arzu edenlerin okumalarını ve ders çıkarmalarını diliyorum.

    ŞEYTAN, NEFSİNE UYAN İNSANLARA NELER YAPTIRIR
    Şeytan bütün insanlığın apaçık düşmanıdır. Bütün insanların şeytanın izinden gitmemeleri gerekir. Ancak insan hep suç işleyerek ilerisini berbat etmek ister. Bu istek insanın şeytan tarafından kandırılmasını kolaylaştırır.
    Şeytan, daha insanlar dünyaya indirilmeden, enerjitik yaratımdan robotik kalıplı yaratıma geçirilmesi sırasında, Allah’ın ben bir âdem yapacağım ona ruhumdan ruh üflediğimde ona secde edin, emrine karşı gelerek insana secde etmeyeceğini kendisinin daha üstün olduğunu belirterek, insanları saptıracağını söylemiştir. Ancak Allah’a sadık olan asil kullar bu saptırmanın dışındadır diyerek. Allah’ın ruhundan ruh taşıyan ve bunun farkında olan insanları saptırmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. Burada önemli bir husus var o da insanın sahip olduğu ilahi programların farkında olması ve yaratanına sıdk ile bağlı olmasıdır. İnsanın robotik kalıba büründürülmesini (bedenlenmesini) müteakip, Âdem Havva ve Şeytan üçlüsü birlikte dünyaya indirilmiş ve yaşamlarına dünyada devam ederken, şeytan çeşitli şekillerde âdemoğullarını saptırmıştır. Daha sonra dünyaya indirilen insanoğlu da şeytanın saptırmalarına maruz kalmış ve birçok kavim bu nedenle helak edilmiştir. Bu günde bu saptırmalar artarak devam etmektedir. Allah sonumuzu hayr eylesin inşaallah.
    Şeytan, İnsanları Hangi Konularda Saptırıyor?

    1. Şeytan İnsanı Şirke Düşürür.
    İnsanoğlu, Allah’ın kendisine öğrettiği ve bedenine yüklediği yaşam programları ile edindiği bilgiyle, kendini beğenmek ve kibirlenmek suretiyle gurura kapılarak, Şirke düşmesine neden olmaktadır. Bunu fırsat bilen şeytan insanların bütünsel birlik sırrına aykırı tarzda hareket etmelerine yardımcı olmak suretiyle insanı Kuran yolundan saptırır. Bunun sonucu olarak İnsanın kibirlenmesine ve Bütünsel birlikten koparmasına sebep olarak kendisine bağlar. Şirke düşen insana Allah yardımı kesilir. Çalışmaları da boşa gider.

    2. Şeytan İnsanı Seksüel Sapmaya Uğratır.
    Kendi bedenine işlenen ilahi yaşam programlarına uygun hareket etmesi gereken insanoğlu, kendisine verilen robotik kalıbını seksüel sapkınlık frekansına yükselterek sapmaya uğratır.
    Şeytan insanları nefsine hâkim olmalarındaki zayıflıktan yararlanarak, İnsanları ve toplumları, seksüel sapmaya uğratmak, yozlaştırmak suretiyle insanları kendine bağlar.

    3. Şeytan, İnsana Barbarlığı Yaptırır.
    Dünya üzerindeki insansal toplumlar, doğal olarak sahip bulundukları ilahi yaşam programlarına uygun hareket etmeleri gerekirken, bunun farkında olmadan, şeytanın taraftarları tarafından barbarlık yapmaya, çevreyi ve toplumu tahrip etmeye teşvik edilirler, insanların bu yöne itilmelerine sebep olarak, barbarlaştırarak kendisine bağlar.

    4. Şeytan, insanı bunalımlara sokar.
    Şeytan ve tayfası, çekirdek dünya üzerindeki insan topluluklarını bunaltarak insanın yaradılış amacına aykırı davranışlarda bulunmasını, isyan etmesini, şeytanın silahları olan; kin, nefret, haset etmesini, yalan söylemesini, kendisine ait olmayanı sahiplenmesini, tartıda egoist davranmasını, hep kendisini düşünmesini öğütleyerek insanın şeytanın silahlarını kuşanmasına sebep olur. Nefsine hâkim olmayan insan toplulukları bu tür davranışların kendisine fayda sağlayacağı düşüncesi ile kendisine gösterilen doğru yoldan saparak, şeytanın tayfasına katılarak nankör olmaktadırlar. Bunun sonucu bunalımdır.

    5. Şeytan İnsanı; Büyü, Nazar, Fal ve Sihir İle Etkisi Altına Alır.
    Şeytan grubuna bağlı olan, büyücü, nazar edici, falcı, sihirci güç toplulukları, çekirdek dünya üzerindeki insansal, hayvansal canlıları etkisi altına alarak insanın kendisine gösterilen ilahi yoldan sapmalarına sebep olarak, kendisine bağlar.

    Çekirdek dünyadaki bu çift kutbiyet yasası içinde;
    Nefsi Nuraniler FETH-İ NURANİ’Yİ gerçekleştirmek isterken.
    Nefsi zülmaniler de FETH-İ ZULMANİ’YI gerçekleştirmeye çalışırlar.

    Göksel hiyerarşi de Nefsi nuraniler; Sirius görev dağılım / yönetim / tasarruf planlarına uygun hareket eden pozitif kuşaklardır.
    Nefsi zûlmaniler ise Orion grubu ve bu guruplara bağlı olarak faaliyet gösteren negatif kuşaklardır.
    Sirius ve Orion yıldız grupları saman yolu galaksisi içinde yer almaktadırlar.

    Kaynaklar: 1-Kuran’ı Kerim
    2-Bu galaksi şeytanları :Ö.Cenap Başman

  7. Fatoş Hanım siz yazdıklarınıza inanıyormusunuz 😉

    1. Lütfen sorunuzu daha açık sorunuz: Neye inanıyor muyum?
      1. Böyle bir bilimsel çalışmanın varlığına mı?
      2. Dua edince çabuk iyileşilebileceğine mi?
      3. Bu tür yazıların insanların davranışlarında değişiklik yapabileceğine mi?
      Esenlikler dilerim.

  8. İnsanın inanç gücüne bağlı olarak kafasındaki gerçekleşmesini istediği senaryoların gerçekleşme olasılığı da artıyor. Yani, gelene rıza gösterirsek Gönderenin rızasına ermiş oluruz.

  9. (Rabbiniz, elbette hayâ ve kerem sahibidir. Kulları ellerini kaldırıp bir şey istedikleri zaman, onların ellerini boş çevirmekten hayâ eder.) [Tirmizi, Ebu Davud..

    Çok küçük yaşlardan itibaren İslam dini hakkında bilgilerle büyütüldüm. Her zaman ilk yardımın Allah’tan geldiğine ve şu söze gönülden inanıyorum: Öyle içten dua et ki, hem dünyada hem ahirette bulsun seni.. Duanın ve ibadetin gücüne inanıyorum. Mevlam dualarınızı kabul eyler inşallah..(Amin)..

  10. Ahirette insanın yerini belirleyen. İnsanların bu dünyada yaptıkları iyi ve kötü şeylerdir.
    İnanıp iyi güzel, faydalı ve kalıcı işler yapanların yeri cennettir diye bildiriyor. Kuran.
    Kuran ALLAH’IN indirdiği dir.
    Birkaç şey bilmekle kendini alim sanan insanların vay haline.
    İnsan önce kendini tanımalı. Yaradılışın amacını bilmeli. İnsan Allah’ın Ruhundan Ruh taşıyor.
    İnsan bedenin her zerresi bilgi ile yüklüdür. Allah insan bedenine insanın yaşam programını yüklemiştir. İnsan bedeninde 64 milyar Biyokompüter vardır. Bu kompüterler vasıtası ile ve melekler vasıtası ile insanlar her an kontrol altındadırlar. Ancak insanın yaşamına müdahale edilmez. İnsan yaşamını kendi seçimleri ile belirler. İnsan hem hayra hende şerre müptela olarak yaratılmış ve serbest irade verilmiştir. İnsan hayra yönelirse mükafatını alır. Şerre yönelirse cezasını görür.
    Sonuç olarak diyorum ki KURAN’I İniş sırasına göre okuyun ki gerçeğin farkına varabilesiniz.
    Hoşça kalın.

Comments are closed.