Dikkat! Bilgi Eksikliği Var..


Dikat! Bir hipotez kurdum! Bilgi eksikliği diye bir gerçek var!

Hipotezimi desteklemek için şu soruları soruyorum:

  • Genelgeçer bilgi olmaksızın –normlar ve gerçekler üzerine kurulması beklenen- sosyal toplum idame ettirilebilir mi?
  • Genel hayat bilgisinden yoksun gençliğe emanet edilen insanlık geleceği, sağlıklı olur mu?
  • Tarihi gerçekleri bilmeyen, tarihin öneminden habersiz kişiler geleceğe nasıl yön verebilir?
  • Sadece kendi coğrafyası ve tarihi değil, dünyaya ait iyi, kötü, güzel, çirkin olaylarla ilgili yeterli bilgiyle donatılmamış insanlardan neler beklemeliyiz?
  • Etiklerden habersiz yetiştirilmiş nesiller, ne çeşit nesiller yetiştirir?

Çok karamsar bir tablo çizdim, değil mi?

Bunlar herhangi bir temele oturtulmamış düşünceler değil. Her fırsatta sosyal medyada, özellikle gençleri, takip ederek neler söylediklerini anlamaya çalışıyorum. Genel bir bilgi eksikliği olduğunu düşünüyorum. Gençlerin tek bilgili olduğu konu aşk ve sevda meseleleri gibi görünüyor.

Yapılan araştırmalar sürekli aynı şeye işaret ediyor:
Okuyan kişiler bilgiyi daha kolay muhafaza ediyor ve dolayısıyla yeni bilgilerle karşılaştıklarında bağlantılar kurarak fikir yürütebiliyor.  Konu hakkında bilgi sahibi olmasalar bile, yeni edinilen bilgi sayesinde, mantıklı çıkarımlar yapabiliyorlar. Daha sonra zincirin halkası tamamlanıyor, yani daha çok bilmek daha iyi anlamak demek oluyor. Bu da yeni şeyler öğrenmenin önünü açıyor. Dolayısıyla kültürel üstünlük elde edilmiş oluyor ki bu sayede iletişimden tarihe, coğrafyadan siyasete, günlük olaylardan bilime, matematikten psikolojiye kadar geniş bir yelpazede farklılık hissedilebiliyor.

Genel anlamda bilgi sahibi olmak bir hayat becerisidir. Genel bilgi sadece akademik ortamda değil; aşk ve sevda yaşamında, network yaparken, iş mülakatlarında, toplum önünde konuşurken, pazarlama ve satış yaparken de işe yarar.  Okumaya ve bilgiye değer veren nesiller yetiştirmek için ebeveynlerin bilgiye değer verdiğini göstermesi gerekir. Bunun için herkesin en iyi ve en yüksek seviyeli okula gitmiş olması gerekmez. Bunun için okuma alışkanlığı geliştirmek gerekir. Halihazırda okuma alışkanlığı olmayan anababaların, çocuklarına yine de okuma alışkanlığını aşılamak için uğraşmaları gerekir. Okumaya başlamak için hiç bir zaman geç kalınmamıştır.

Hipotezimi desteklemek için son birkaç soru:

  • Bilgi eksikliğini yok etmek için okullar yeterli midir?
  • Bu eksiklik daha sonra kişisel olarak mı giderilmelidir?
  • Sadece akademik bilgi veren okul anlayışı, gelecek için ümit vaat ediyor mu?
  • Matematik, fen ve kompütür bilgisi ile yetişmiş robot toplumuna gaz verdiğimizi düşünüyorum. Bilgi eksikliği konusunda sizlerin düşünceleri nelerdir?

 

2 thoughts on “Dikkat! Bilgi Eksikliği Var..”

  1. Görünüşe göre Bay White, SİZİN KURDUĞUNUZ hipotezinizi sizden habersiz “geliştirmiş”
    Google Search > Bilgi Eksikliği Hipotezi > David Manning White

    1. yazım yeterince açık anlatmamamış olsa gerek..
      ben genel bilgisizlikten bahsediyorum. hipotez kurmak dediğim şey ise işin şakası..

      david maning’in kurduğu şey bence hipotez değil, devasa bir çalışma…
      ve kendisi “Dikkat Eksikligi Hiperaktivite Bozuklugu (DEHB)” hakkında çalışma yapıyor.
      benim söylediğim şey ise bir sağlık bozukluğu değil, genel anlamda dünya çapında toplumların yüzyüze olduğu bilgisizlikten söz ediyor. sokaktaki adamdan, senden benden ondan yan komşudan felan bahsediyor… genel bilgi eksikliğinden yani.. hastalık veya bozukluk nedeniyle oluşan eksiklik değil, düpedüz eksiklik..

      söz meclisten dışarı cahillik sınırlarını zorlayan bir gidişattan bahsediyor benim yazdığım yazı. ve dediğim gibi bu durum tüm dünya için geçerli. sistematik bilgisiz bırakılan toplumlar..

Comments are closed.