Sosyal Medya Mutsuzluğu



Sosyal medya mutluluğu diye birşey var mıdır? Peki sosyal medya mutsuzluğu nedir?

Bu sorulara bilimsel cevap arıyorsanız doğru adrestesiniz. Michigan Üniversitesi sosyal bilimcileri üniversite öğrencileri arasında bir araştırma yaptı ve sosyal medyada mutsuzluk yaşayıp yaşamadıklarını sordu.

Bu araştırmanın sonunda öne çıkan sosyal medya platformu Facebook olarak belirlendi. Facebook’ta daha çok harcanan zaman, daha çok mutsuzluk anlamına geliyor!

Ölçümler öğrencilerin “anbean” duygularını ölçerken, “sosyal medyadan genel tatmin” konusunu da inceledi. Facebook’ta zaman harcayan öğrencilerin ezici çoğunluğu sosyal medya sürecinde yalnız, endişeli ve mutsuz hissettiklerini belirtti. Facebook’un genel emosyonal hallerine doğrudan etki yaptığını anlattılar.

Araştırmacılar öğrencilere bu durumun nedenini sormadı ama sonuçlar özetlenirken  doğrudan “kıyaslama” ile ilgili olduğu görüşünde birleşildi. Yani Facebook’ta zaman harcayan kişi kendisini diğerleriyle kıyaslıyor.

Bildiğiniz gibi Facebook ya da diğer sosyal medya ortamında kullanıcılar neler yaptıklarını paylaşırlar. Gezilerden, tatillerden, yiyip içtiklerinden, katıldıkları eğlencelerden, satın aldıkları eşyalardan, yeni işlerinden, sevgililerinden, kutlamalarından vs. bahsedip fotoğraflar paylaşırlar. Siz anladınız: Alışveriş, gösteriş, hayat tarzı paylaşımları! Bu da sosyal kıyaslama anlamına geliyor. Sonuçta kullanıcı kendisini diğer kullanıcılar kadar mutlu hissetmiyor. Hayatının onlarınki kadar dolu ve zengin olmadığını düşünüyor ve moral bozukluğu yaşıyor.

Bu inceleme bir üniversite ortamında yapıldı. Yani katılımcılar henüz 30 yaşın altındalar. Dolayısıyla kendi arkadaşlarının mutlu anlarını Facebook güncellemeleri ile öğreniyorlar; kendi yaşamlarıyla kıyaslayıp kıskançlık ve hayal kırıklığı yaşıyorlar.

Bir de bu çalışma Nesil Y üyeleri arasında gerçekleştirildi. Onlarda durum daha da vahim. Nesil Y, tedirgin ve telaşlı analar ve babalar tarafından yetiştirildi. Bunlara “helikopter ebeveyn” deniyor; çocuğun tepesinde pırpır dolanan cinsten! Çocuğun peşinden koşan, ağzına her fırsatta yemek tıkıştıran, korumacı ve herşeye karışan anababalar! Nesil Y, yetiştirilme yöntemi nedeniyle, genel anlamda kendine güvensiz bir nesildir. Korumacı, telaşlı ebeveynlerin yetiştirdiği, “ne yapacağına karar verememiş” bir nesil.

Y kuşağı da, daha genç Facebook kullanıcıları gibi, mutluluğu sosyal medyaya bağlamış durumda. İşin bu kısmı cidden üzücüdür. Facebook arkadaşlarının mutluluğunu gördükçe mutsuzlaşan bir jenerasyondur, Nesil Y!

Araştırmacıların sorduğu soru şu:
 Gece gündüz Facebook kullanan, ya da sosyal medya ile iç içe yaşayan, bu genç insanların, Facebook-mutsuzluğu isimli sorunlarına çare var mı?

Rahatlayın! Evet çare var!

Kazancınız ne olacak? Kendinizi yeniden değerli hissedeceksiniz! Sosyal medya mutsuzluğuna kocaman bir tekme atmak için, sosyal medyada harcanan zaman ile, reel dünyada harcanan zamanı dengeleyin. FOMO olmayın!

sosyal medya mutsuzlugu

 

Face Yazıları ve Bilimsel İnceleme Özetleri

Facebook’ta Silinen Arkadaş

Aşırı Facebook Kullanımı ve Aldatma

Geçmişin Portalı: Facebook

Facebook Depresyonu İyileştirir mi?

Facebook Özel Hayat Diye Birşey Bırakmadı

Eski Sevgilinizi Facebook’ta İzliyor musunuz?

Facebook’ta Kim Kimi Etkiliyor?

Facebook Bağımlılık Ölçeği

Sosyal Medyada Empati

Sosyal Medyada Mahremiyet

NameTag diye bir Sapık Takipçi

Anti-Sosyal Medya Hangisi?

Mutlu Anları Düşünmek

Yalnızlıktan Muzdarip Gençler

Politeknolojik İlişkiler

İhanet Bolluğu

Sosyal Medyada Neler Kazanıyoruz?

Internet Hayatımızın Vazgeçilmezidir

Ara Sıra Fişi Çekelim

Sosyal Medyada Profil Sorunsalı